bayağı — sf. 1) Aşağılık, pespaye Bütün hareketleri adi, kaba ve bayağı idi. Ö. Seyfettin 2) Basit, adi, sıradan, amiyane, banal Kardeşimi birdenbire çok bayağı buldum. P. Safa 3) zf. Hemen hemen, âdeta Bayağı kanacak gibi oldum. 4) zf. Gerçekten… … Çağatay Osmanlı Sözlük
bayağı — sif. 1. Ən adi, ən sadə, çox bəsit; çeynənmiş. Bayağı fikir. 2. Qaba, şit, ləyaqətsiz. Bayağı zövq. Bayağı söz (ifadə) … Azərbaycan dilinin izahlı lüğəti
bayağı kesir — is., sri, mat. Ondalık olmayan kesir, adi kesir Sekizde üç bir bayağı kesirdir … Çağatay Osmanlı Sözlük
bayağı kaçmak — söz, davranış, giyiniş yakışmamak, uygunsuz olmak … Çağatay Osmanlı Sözlük
külhancının beyliği hamamcılık demişler — bayağı bir işle uğraşan kimse, yükselse bile ancak yaptığı işle anılır anlamında kullanılan bir söz … Çağatay Osmanlı Sözlük
FİKR-İ ÂMİYANE — Bayağı fikir, alelâde düşünce … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
NAKİS — Bayağı, alçak. * Başını daima öne eğen adam … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
basit — sf., Ar. basīṭ 1) Yapılması veya anlaşılması kolay olan, karışık olmayan, bayağı Derin hislerden uzak, basit zevklere düşkün, bütün manasıyla alafranga bir adamdı. Y. K. Karaosmanoğlu 2) Kolay En basit şeyi yazamayacak kadar cahildi. H. Taner 3)… … Çağatay Osmanlı Sözlük
bayağılaşmak — nsz Bayağı bir durum almak, bayağı bir duruma girmek Bayağılaşmış gibi kendimden iğreniyordum. F. R. Atay … Çağatay Osmanlı Sözlük
şit — sif. 1. Duz qatılmamış, duzsuz. Şit pendir. Şit kərə. – <Mahmud:> Bir kətəyə bax, şit yağı da basıblar arasına, adamın ağzının suyu axır. Ə. H.. // Duzu az, lazımınca duzlanmamış. Şit xörək. 2. məc. Danışığı, hərəkətləri yüngül, qeyriciddi … Azərbaycan dilinin izahlı lüğəti
adi — sf., Ar. ˁādī 1) Değersiz, kötü, sıradan, hiçbir özelliği olmayan Sonra redingot devri geldi ve redingot içinden yarı uşak, yarı kapı kulu, riyakâr, adi bir nesil türedi. Y. K. Karaosmanoğlu 2) mec. Aşağılık, bayağı, alçak Bunlar çok adi ve fena… … Çağatay Osmanlı Sözlük